Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre “bağlaç olan da / de’nin yazılışı” için kural çok basit: “Bağlaç olan da / de ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak büyük ünlü uyumuna uyar: Kızı da geldi gelini de. Durumu oğluna da bildirdi. Sen de mi kardeşim? Güç de olsa. Konuşur da konuşur.”
TDK’nin bu konuda üç de uyarısı var: “1. Ayrı yazılan da / de hiçbir zaman ta / te biçiminde yazılmaz: Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var (‘Gidip te gelmemek var, gelip te görmemek var’ değil). 2. ‘Ya’ sözüyle birlikte kullanılan da ayrı yazılır: ya da. 3. Da / de bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmak yanlıştır: Ayşe de geldi (‘Ayşe’de geldi’ değil). Kitabın kapağına da dikkat et (‘Kitabın kapağına’da dikkat et’ değil).”
Aynı kuruma göre “bulunma durumu eki olan -da / -de / -ta / -te’nin yazılışı” için de tek bir kural var. “Bulunma durumu eki, getirildiği kelimeye bitişik yazılır: Devede (deve-de) kulak, yolda (yol-da) kalmak, ayakta (ayak-ta) durmak, işte (iş-te) çalışmak vb. Yurtta sulh, cihanda sulh. (Atatürk).”
De, da ayrımı: Ya bağlaç ya da ek
De, da’nın hangi durumlarda bağlaç olduğu için ayrı, hangi durumlarda ek olduğu için bitişik yazılması gerektiği aslında ilkokul dördüncü sınıftan itibaren öğretiliyor. Öğrencilere bu konuda pratik bir ipucu da veriliyor: “De, da yerine ‘dahi’ sözcüğünü koyduğunuzda anlam değişmiyorsa, bu bir bağlaçtır ve ayrı ve yazılmalıdır. Anlam değişiyorsa, bu bir ektir ve bitişik yazılır.”
Buna rağmen bu hatanın, dili ortalama bir vatandaştan daha iyi kullanması beklenen gazetecilerin ve diğer uzmanların hazırladığı içeriklerde bile sık sık yapıldığını görüyoruz. Örneğin Milliyet’te önceki gün yayımlanan şu haberde yine hatalı bir yazım var. Buradaki “da” bağlaç olduğu için ayrı yazılmalıydı; yani “yapsada” değil, “yapsa da” olmalıydı.
Comments